TÜRKİYE'de İKTİDARA ALTERNATİF BİR PARTİ VARMIDIR ??????
Bu sorunun yanıtı , aşağıdaki Bulmaca-Buldurmaca'nın çözümüdür.
*******************************************************************************
*******************************************************************************
*******************************************************************************
*******************************************************************************
BULMACA-BULDURMACA (1-2-3) ÇÖZÜM
Ana Muhalefet Partisi ; İşçi-Komünist ve Yeşiller
Partisi Gibi Uç Partisi olamaz.
Hayır biz o partilerden birisi olabilirz derseniz
ozaman da iktidara alternatif parti, yani vekil sayınız ne olursa olsun ana muhalefet
partisi olamazsınız.
Hal böyle iken bu özellikleri taşıyan CHP de,
iktidara alternatif parti olamaz, dolayısıyle de geçmiş atmış yılda olduğu gibi
gelecek atmış yılda da iktidar yüzü göremez, taki dünyada onların ekonomik
politikalarının hakim olacağı güne kadar.
Ülkedeki muhalefet partilerinden, ana muhalefet partisi olarak adı geçen CHP nin iki seçeneği vardır:
1) Ya Donkişot’un, yeldeğirmenlerine mızrakla karşı çıktığı gibi davranmaz,
- Kapitalizm ile savaş yapmayı bırakır,
- Tüm dünyadaki siyasal partiler gibi geçim amaçlı
değil, iktidar amaçlı siyaset yapar,
- Kapitalizmin olmazsa olmazı serbest pazar
ekonomisini kabul eder,
- Sermaye düşmanlığını bırakır,
- Ülkeyi tek adam islam diktasının götüreceği
uçurumdan kurtarır;
2) Yada şimdiki güttüğü dünyada bir benzeri bulunmayan
sermaye düşmanı, vahşi kapitalizm sloganlı statüko kokan ekonomi politikasına
devam eder hatta gücü ve aklı yeterse Küba gibi, Kuzey Kore gibi :
- Dünya kapitalizmine sınırları kapatır,
- İçe dönük bir rejime yönelir ve
- Tüm üretim-hizmet araçlarına el koyar,
- Ülkeyi 30-40 metre genişliğinde üzerinden saatte bir
tek, en az yarım asırlık araçların geçtiği caddelerle, anayollarla donatır,
- Toplu taşımacılığı tam olarak yerine getirir,
- İnşa ettiği
binlerce gökdelen benzeri apartman dairelerini, mülkiyeti devlette kalmak üzere
ömür boyu ücretsiz veya sembolik bir rakamla halkına tahsis eder,
- Halkın sağlık, eğitim ve yaşamını garanti altına
alır,
- Çalışmak isteyen herkese kabiliyetine ve mesleğine
göre ücret ödenen iş olanakları sağlar
Ama tüm güzelliklere karşılık :
- Lüksün, aşırı
tüketimin önünü keser,
- Dünya teknolojisinin insanların zevkine, daha üst ve
güzel yaşamına olanak sağlayan, zorunlu yaşam dışında sunduğu ve kısa zamanda
çöpe atılan yeni yeni araçları, eşyaları, cihazları içeri sokmadığı gibi,
kendiside üretmeyen bir ekonomi sistemini uygular,
- Ki bunu becerebilecek partinin zaten alnından
öperiz,
- Çünkü köylüsünden kentlisine, tüketime alışmış, her
gün dahada güzel bir yaşam sevdası içinde olan bir halka, böyle bir sistemi
kabul ettirmek mümkün değildir.
3) Bu iki seçeneğin hiçbirine yönelmez, ömür boyu
muhalefette kalmayı göze alan partiler.
Gerek içinde yerleşmiş, kökleşmiş statükocu gurubun ve gerekse iktidarları hiç elinden bırakmak istemeyen muhafazakar partilerin, saman altından su yürüterek önerdiği miadı gecik devletçilik te ısrar ederse;
Gerek içinde yerleşmiş, kökleşmiş statükocu gurubun ve gerekse iktidarları hiç elinden bırakmak istemeyen muhafazakar partilerin, saman altından su yürüterek önerdiği miadı gecik devletçilik te ısrar ederse;
Tüm iktidarlar ve özellikle CHP yönetiminin önleme
girişimlerine vede baskılarına rağmen bir üçüncü seçenek , kendiliğinden ortaya
çıkar, ayakta kalmaya direnir ve kurulan yeni partinin ana ilkelerini sıralar :
- Atatürk’çü,
- Liberal ekonomiye evet diyen,
- Sermaye düşmanı değil dostu olan, yatırımcı ve
yenilikçi,
- Yokolmuş orta sınıfı ayağa kaldırmak isteyen,
- İşsizler ordusuna mümkün olmayan iş vaadi yerine
onlara iş yapmayı, balık vermek yerine balık tutmayı öğreten,
- Başta komşuları olmak üzere tüm dünya ülkeleriyle,
sadece milliyetçi oylara sahip olmak ve iktidarda kalmak için düşman olmaya ve
kendiliğinden düşman yaratmaya son veren,
- Sağlıkta, eğitimde, savunmada gelişmiş ülkeler
sistemini kayıtsız, şartsız kabul eden çağdaş bir parti.
Tabiatıyle bu son seçeneğin gerçekleşmesi durumunda,
bu günkü kafada ısrar eden bir partinin yani CHP nin siyasal yaşamının tamamen
sona ereceğini çok iyi bilmektedir şimdiki CHP kurmayları ve onlara hiç soru
sormak ihtiyacını hissetmeden körü körüne alkışlıyarak destek veren, at
gözlüklü delegeleri ile benim gibi
üyeleri.
Bunun en bariz örneği ise bilindiği gibi, yeni yeni
merkez solunda filizlenmeye başlayan ve 2009 yılında yenilikçi bir adım atarak
daha sonra partileşecek olan “Türkiye Değişim Hareketi” ni kuran Mustafa Sarıgül’e karşı CHP statükocularının
oynadığı ve sonunda başarılı oldukları oyundur ki bu oyun yenilikçi Sarıgül’ün
hızlı tırmanışının önünü kesmiştir.
Tezgah Şöyle Hazırlanır :
Şişli Belediye Başkanlığını üst üste alan ve başarı
gösteren Sarıgül’ün 2009 yılında kurduğu “Türkiye Değişim Hareketi”nin
partileşmesi ve 2011 genel seçimlerine katılması durumunda CHP içindeki
yenilikçi karşıtı, statükocu, yerleşik değişmez gurup, bu hareketin CHP ne
zarar vereceğini hatta baraj altına düşüreceğini görür ve hareketin, partileşmeden önce durdurulması için gerekli
adımları atmaya başlar.
Yenilikçi, liberal yanlısı ve Baykal karşıtı olan
Sarıgül, CHP nin başına 2010 yılında Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirilmesiyle, CHP
nde yenilikçi adımların atılacağını sanar ve Kılıçdaroğlu’nada güvendiği için
aynı yıl içerisinde, hareketin partileşmesini durdurarak, 2011 Genel
Seçimlerinde CHP ni destekliyeceğini beyan eder
(Aslında komployu kuranlar arasında Kılıçdaroğlu’da baş rollerdeydi
diyenler vardır ama gerçek ne yazıkki öğrenilememiştir) ve seçimlere katılmaz.
2011 Seçimlerinde CHP kendisine göre en güzel sonuç
olan %25 oy oranına kavuşur ama Sarıgül tehlikesi hala devam etmektedir ve
Baykal ekibinin partiden ihraç ettiği Sarıgül, yine parti içinde çöreklenmiş
Baykal’cıların yardımıyla partiye davet edilir, yapılan tüzük değişimi sonrası
2013 yılında partiye katılır.
2014 Yılında yapılan yerel seçimlerde CHP , İst.Belediye Başkanı Topbaş’ın karşısına
başkanlık için Sarıgül’ü aday gösterdi ama, aday adayı olan ve
kazanamayanlar, seçimde dahi sıkılmadan Sarıgül’e karşı olduklarını saklamadılar
ve her defasında deklare ettiler, oyun devam ediyordu çünkü.
Sarıgül’ün
belediye başkanlığını kazanması istenmiyordu ve sonuçta CHP nin hiçbir zaman
kazanamıyacağı belli olan seçimde Sarıgül, kendi ismiyle %37 olan eski oy
oranını %39 a çıkarmış isede başkanlığa
yine Topbaş seçilmiş oldu. (Sarıgül bağımsız olarak seçime girmiş olsaydı
liberal bakışıyla Topbaş’ı geride bırakabilirdi)
Sarıgül’e karşı açılan savaşta birinci raund böylece
kazanılmış oldu,
Sıra kesin zaferin kazanılacağı en ağır ikinci
raunda gelmişti ve Sarıgül, 2015 Haziran genel seçiminde merkezden aday
gösterileceği yerde, bizzat Kılıçdaroğlu’nun da desteklediği Baykal’cı gurubun
isteği üzerine, üstüne üstlük Baykal destekli seçmenin en çok bulunduğu bölge
olan 2. Bölgede ön seçimle CHP nden aday adayı gösterilir ve burada Sarıgül 9.
Sıradan aday olarak seçime girmeye hak kazanır, bu sıra CHP nin en son oy
oranına sahip olacağı bilinen limittir. Dolayısıyle de Sarıgül milletvikili seçilemez.
Böylece Sarıgül’e istenen ağır darbe vurulmuş olur
ve bundan sonra CHP ile siyasete devam edemiyeceği bir yana gelecek siyasal
yaşamına da etkisinin büyük olacağı kesinleşir, CHP içinde çöreklenmiş
statükocu bencil gurupla birlikte şimdiki CHP yönetiminin gözünde, artık
muratlarına ermiştir yönetim çünkü kendilerinin saf dışı bırakılacağı hiçbir
değişim hareketi ortaya çıkmayacaktır.
Onlar için ne değişim nede iktidar pek önemli
değildir, önemli olan az olsun bizim olsun keyfiyeti ve bizde herzaman mecliste
kalalım düşüncesidir önemli olan.
Geçde olsa nihayet aklı başına gelen ve dostu
düşmanı ayıracak duruma kavuşan Sarıgül’ün, bu günlerde yeni bir parti kurma
yada birleşme ile siyasi yaşamına devam edeceği kesindir ve birlikte çalışacağı
partililer arasında MHP nden Meral Akşener ile eski DP nden Erkan Mumcu ve arkadaşlarının ismi geçmektedir.
Ancak Sayın Mustafa Sarıgül’e önerimiz odurki
özellikle Akşener ile işbirliğinde, ümmetçiliğe varan Türk-İslam sentezi ile
MHP içinde yuvalanmış başta 9 genç öğrencinin katili olmak üzere benzeri
suçluların barındırılması konusunda aşırı titizlik göstersin, aksi takdirde
dinciler ve katiller yüzünden başta CHP nden gelecek oylar olmak üzere tüm
çağdaş seçmen oylarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
İki tarafı keskin bir bıçağın üzerinde Türkiye,
göreceğiz bakalım batacakmı yoksa çağdaş bir ülkeye dönüşecekmi?
ETİKETLER : YEŞİLLER PARTİSİ – İŞÇİ PARTİSİ – KOMÜNİST PARTİSİ
– DONKİŞOT – KAPİTALİZM – LİBERALİZM – KUZEY KORE – ORTA SINIF – DENİZ BAYKAL –
KEMAL KILIÇDAROĞLU – MUSTAFA SARIGÜL – ERKAN MUMCU – MERAL AKŞENER – DEĞİŞİM HAREKETİ
– TÜRK.İSLAM SENTEZİ
BUNLARDA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR :
Erdoğan ve Yargı
CHP nde ne Değişti
CHP nde değişim ve karmaşa
CHP , İktidar ve Yorumlar
Kemal Kılıçdaroğlu Profil
CHP ve Kılıçdaroğlu
Herkes İçin CHP
CHP ve İktidar
CHP Kurultayından Beklenenler
CHP nde Ne Değişti.
CHP nde Belirsizlik ve Karmaşa
CHP ile MHP Elele.
CHP , 6 Ok ve Kapitalizm.
Oyumu nerede kullanacağım, Oy sandığım nerede?
Follow @AlpWebSite
Tweetle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder